Bel Fıtığı

Bel fıtığı günlük hayatı doğrudan olumsuz şekilde etkileyen bir omurga hastalığı olarak bilinmekle birlikte erken tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini doğrudan olumsuz şekilde etkilemektedir. Omurgalar arasında bulunan disklerin ağır kaldırma, düşme, aşırı zorlama gibi nedenler ile kayması ya da yırtılması sonucu meydana gelen bel fıtığı tedavisi mutlaka ciddiye alınmayı gerektirir. Kayan ya da yırtılan diskler sinirler arasında basınca maruz kaldığında acı verici bir hal alan bel fıtığı rahatsızlığı bacaklara veya omuriliğe giden sinirlere baskı yaparak kendini günlük hayatta sık sık hastaya hissettirir.

Bel Fıtığı Nedenleri Nelerdir?

Bel fıtığı nedenleri nelerdir? Temel olarak bel fıtığı, omurlar arasında yer alan disklerin hasar görmesi veya yer değiştirmesi sonucunda omurilik ve sinir köklerine baskı yapmasıyla oluşan bir rahatsızlıktır. Bel fıtığı nedenleri, genellikle aşırı fiziksel zorlama, yanlış duruş alışkanlıkları ve ağır yük kaldırma gibi günlük aktivitelerle ilişkilidir. Özellikle ani ve yanlış hareketler, disklerde yırtılmalara yol açarak fıtık oluşumuna zemin hazırlar. Bunun yanı sıra, uzun süre hareketsiz kalmak da bel fıtığına neden olabilecek risk faktörleri arasında yer alır.

Bel fıtığı, yalnızca fiziksel zorlanmalarla değil, aynı zamanda genetik yatkınlıkla da ilişkilidir. Aile bireylerinde bel fıtığı öyküsü bulunan kişilerde bu rahatsızlığın görülme riski daha yüksektir. Ayrıca, yaşlanma süreciyle birlikte disklerin esnekliğini kaybetmesi, orta yaş ve üzeri bireylerde bel fıtığı görülme oranını artırır. Ancak bu durum yalnızca ileri yaş grubuna özgü değildir; genç bireylerde de yanlış spor aktiviteleri, masa başı çalışma gibi faktörlerle bel fıtığı ortaya çıkabilir.

Bel Fıtığı Belirtileri Nelerdir?

Bel fıtığı belirtileri, genellikle bel bölgesindeki ağrılarla başlar ve ilerleyen süreçte bacaklara, kalçalara ve hatta ayaklara kadar yayılabilir. Bel fıtığının en sık görülen belirtileri arasında bacaklarda uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük yer alır. Bu belirtiler, sinir köklerine baskının artmasıyla daha belirgin hale gelir. Ayrıca, denge kaybı, çabuk yorulma, idrar kaçırma gibi semptomlar da bel fıtığının ciddi boyutlara ulaştığını gösterebilir.

Hastalar, hareket etmekte zorlanma ve yürürken ağrı gibi problemlerle karşı karşıya kalabilir. Bel fıtığı tanısı konulmadan önce kapsamlı bir fiziki muayene yapılması gerekir. Nörolojik testlerle kas refleksleri ve kas gücü değerlendirilerek sinir sisteminin durumu detaylı bir şekilde incelenmelidir. Bu süreç, doğru tanı ve tedavi planlaması açısından oldukça önemlidir.

Bel Fıtığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Bel fıtığı tedavisi, hastanın ağrı düzeyi, hareket kabiliyeti ve yaşadığı semptomların şiddetine göre planlanır. Tedavi yöntemleri, ameliyatsız yaklaşımlardan cerrahi müdahalelere kadar çeşitlilik gösterebilir. Öncelikle, ağrıların azaltılması ve sinir köklerine yapılan baskının hafifletilmesi hedeflenir. Fizik tedavi, egzersizler ve ilaç tedavisi gibi ameliyatsız yöntemler, çoğu hastada başarılı sonuçlar verir.

Hastanın durumuna bağlı olarak MR, BT veya yüksek çözünürlüklü röntgen gibi görüntüleme yöntemleriyle omurga detaylı bir şekilde incelenir. Sinir sıkışmasının şiddeti ve fıtığın bulunduğu bölge tespit edilerek tedavi planı şekillendirilir. Eğer hasta, kuvvet kaybı, idrar tutamama gibi ciddi semptomlar yaşıyorsa veya sinir köklerinde kalıcı hasar riski bulunuyorsa, cerrahi müdahale gerekebilir. Mikrocerrahi yöntemler veya endoskopik diskektomi gibi tekniklerle, omurga üzerindeki baskı giderilerek hastanın eski sağlığına kavuşması sağlanır.

Erken teşhis ve doğru tedavi ile bel fıtığı kontrol altına alınabilir ve hastalar günlük yaşamlarına daha kısa sürede dönebilir. Sağlıklı bir yaşam için ergonomik alışkanlıkların benimsenmesi ve düzenli egzersiz yapılması önem taşır.

Ameliyatsız Bel Fıtığı Tedavisi Nasıl Yapılır?

Ameliyatsız bel fıtığı tedavisi fıtığın yer aldığı diskte oluşan sinir tahribatını önleyerek hastanın durumunu düzeltmek amacı taşımaktadır. Bu yöntem sonucunda hastanın genel durumu kısa sürede düzelerek omurganın korunması sağlamakta ve sağlıklı günlerine geri dönmesi belli bir egzersiz programı dahilinde gerçekleşmektedir.

Bel fıtığı ameliyatsız düzelir mi?

Bel fıtığı ameliyetsız olarak düzelebilen bir rahatsızlık olarak da karşımıza çıkar ancak bu her durumda mümkün olmaz. Bel fıtığında tedavş sürecine karar vermeyi sağlayan en önemli noktalardan birisi oluşan sinir tahribatıdır. Burada en önemli noktalardan birisi olarak karşımıza sinirlerde uyuşma, el ve ayaklarda düşme ve idrar tutamama gibi sinir tahribatının çok yoğun olduğu konular çıkarsa işte bu tip ağır durumlarda ameliyat uygun görülebilir.

Ameliyatsız bel fıtığından nasıl kurtulabilirim?

Bel fıtığından ameliyatsız olarak kurtulmak belirli durumlarda mümkündür. Eğer sinirlerdeki tahribat oranı ciddi boyutlara ulaşmadıysa egzersiz, ultrason ve manyetik gibi birçok tedavi yönteminin birlikte uygulanmasıyla hafifletilir. Ancak unutmamak gerekir ki ameliyatsız bel fıtığı tedavisi her durumda mümkün değildir. 

Bel fıtığı iğneyle geçer mi?

Bel fıtığı tedavisinde enjeksiyon işlemi için bazı tedavi yöntemlerinin uygulanamadığı yerler tercih edilir. Yani, bel ve bacak ağrılarına sebebiyet veren disk kaymalarında yapılabilecek durumlardan birisi de iğneyle tedavi yöntemidir. Bu yöntem sayesinde hastanın ağrıları uygun koşulların birlikte sağlanmasıyla büyük ölçüde ortadan kalkar.

Bel fıtığının geçmesi için ne yapmak lazım?

Bel fıtığının kaynaklarına odaklanmak bel fıtığını ortadan kaldırabilecek çözümleri de beraberinde getirir. Duruş bozuklukları, ağır yük kaldırma ve taşıma, uzun süre yanlış pozisyonda oturma - çalışma gibi koşulların farkına varmak önemlidir. Bel fıtığının geçmesi için ameliyat en son çözümlerden biridir. İlk çözümlerden birisi ilaç tedavisidir. Bu tedavinin genel amacı ağrı olan yerlerdeki iltihaplanmayı ve ağır baskıyı azaltmaktır. Bel fıtığında manuel terapi ve diğer durumlarla birlikte ilerleyen süreçler çaresiz kaldığında ameliyat yoluna gidilir. Çoğu zaman ameliyat durumu gerçekleşmeden bel fıtığı rahatsızlığı büyük ölçüde hafifler.

Doç. Dr. Mehmet Sorar Yorumlar 

Doç.Dr.Mehmet Sorar 2010 yılından itibaren hareket hastalıkları cerrahisi ile ilgilenmeye başladı. Kurulumunu yaptığı hareket bozuklukları merkezinde 500 den fazla parkinson ,esansiyel tremor,distoni hastasının ameliyatını başarı ile gerçekleştirdi. Halen ülkemizde bu ameliyatları en yüksek sayıda yapan beyin cerrahisi uzmanlarından biri konumundadır. 20 den fazla yerli ve yabancı beyin cerrahisi uzmanına hareket bozukluları cerrahisi eğitimi verdi. İki tane büyük hastenede hareket bozukluları merkezinin kurulumunu sağladı.

2013 yılında Metuas Medikal A.Ş bünyesine katılarak bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde kullanılmak üzere, Difüzyonel Yama Tedavisi yöntemini ve bu yöntemde kullanılmak üzere ARTCURE Difüzyonel Yama geliştirdi. Difüzyonel Yama Tedavisi ve ARTCURE Difüzyonel Yama Tüm Avrupa ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve Türkiye başta olmak üzere tüm dünyada patent aldı. Difüzyonel Yama Tedavisi ve ARTCURE Difüzyonel Yama etkinliği 10’a yakın klinik çalışma ,doktora tezi ve yayın ile kanıtlanarak literatürdeki yerini aldı. ARTCURE Difüzyonel Yama Türk Eczacılar Birliği tarafından 2014 yılında yılın innovasyonu (ALTIN HAVAN) ödülüne layık görüldü. Daha fazla bilgi için Özgeçmiş sayfasını ziyaret edebilirsiniz.